Hayat çok hızlı akıyor. Arkanıza baktığınızda şuan geldiğiniz noktaya hayret ediyorsunuz. Bir gün, yatağınızdan kalktığınızda, yapmayı çok isteyip de zaman darlığından(!) yapamadıklarınızın pişmanlığını yaşamamak için kendinize şu soruyu sorabilirsiniz:" Hayatımın şu döneminde yaptığım bu iş, bir daha geri gelmeyecek zaman diliminde yaptığım en faydalı iş mi?". Eğer cevabınız hayır ise her ne yapıyorsanız onu bırakın. Vaktiniz çok değerli. Elinizden kayıp gitmesine izin vermeyin.
Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor. Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliye...
Yorumlar
Yorum Gönder