Ana içeriğe atla

Karmaşıklık Dünyasında Organizasyon

İngiliz fizikçi, evrenbilimci, astronom ve teorisyen Stephan Hawking’in:” 21. Yüzyıl karmaşıklık yüzyılı olacak” öngörüsünün yaşandığı bir dönemdeyiz. Ünlü fizikçinin bu sözünün kurumlarda karşılığını artık net bir şekilde görebiliyoruz. Yürümeyen iş süreçleri, karmaşık yapılanmalar, neyin nerede başlayıp ve nerede bittiği belli olmayan yönetim modelleri, yeni koşullara uyum sağlamaktaki zorluklar, bürokrasi tuzakları…


Kitabı Satın Almak İçin


İşte gelinen tüm bu süreçler organizasyonların ilerlemesini engelliyor ve hatta barındırdıkları karmaşık düzen sebebiyle firmaların biricik sermayesi olan entelektüel sermayeyi yani insanı es geçiyor.

Karmaşıklık Dünyasında Organizasyon
Optimist’ten çıkan “Karmaşıklık Dünyasında Organizasyon” kitabı yukarıda bahsettiğimiz karmaşıklık dünyasına güzel bir yanıt ve pratik çözüm niteliğinde bir rehber.

Karmaşıklığa tam olarak dayanıklı ve insanoğlunun tabiatına uygun bir organizasyon oluşturmak ve onu sürekli kılmak zorunda olduğumuzu iddia eden kitapta; büyüklüğü, yaşı, sektörü, ülkesi ve kültürü ne olursa olsun, organizasyonunuzu karmaşıklığa uygun bir şekilde tasarlamanın mümkün olduğu somut örneklerle veriliyor.

Kitap, Geçmiş olduğumuz yüzyılda iş yapış şekli, anlayış, ekonomi, toplum ve bireylerde önemli değişimler olmasına rağmen aynı durumun yönetim yaklaşımlarında olmaması artık bu anlamda önemli ilerlemelerin gerektiğini ortaya koyuyor.

Oldukça renkli, bol örnekli ve okuması oldukça sade olan Karmaşıklık Dünyasında Organizasyon kitabı yeni yönetim anlayışının geliştirilmesinde sizlere önemli bir rehber olacak.



Kitabın İçeriği

Bölüm 1. Karmaşıklık: Çalışmayla ve organizasyonla ne ilgisi var?

Bölüm 2. İşte insanlar: Gizli bileşen

Bölüm 3. Kendini organize eden ekipler ve ağ yapılı organizasyon

Bölüm 4. Sistem olarak organizasyonlar: Karmaşıklığa uygun tasarım

Bölüm 5. Herkes için dinamiğe uygun ağlar: Başarının yolu

Bölüm 6. Karmaşıklıkta liderlik: Lidere yapacak ne kalıyor?

Bölüm 7. Ya dönüş ya saplandığın yerde kal: İlerlemenin yolu

Ek. İşi Oyunlaştırmak: Çalışmaya hayat katmak için bir icra çerçevesi önerisi

Okuma önerileri/İlave video içeriği



Kitabın Türkçe çevirisini yapan Selçuk Alimdar’ın eş yazar olarak “İşi oyunlaştırmak: Çalışmaya hayat katmak için bir icra çerçevesi önerisi” bölümünü yazdığı kitabı Karmaşıklık dünyasında bulunduğu organizasyonu dönüştürmek isteyen yöneticiler ve kurumlar için tavsiye ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yüzyüze Eğitimin Sonu mu Geliyor?

Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor.  Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliye...

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Müthiş Psikoloji, Hayır Diyebilme Sanatı - Sınırların Kadar Özgürsün

Sanırım en çok zorlandığımız konulardan bir tanesi sınırlarımızı korumak. Bunun bir çok nedeni var tabii. Örneğin yetiştirilme tarzımız. Bu kitapta çok güzel örneklerle neden sınırlarımızı koruyamadığımızı ve HAYIR diyemediğimizi anlatıyor. Kitap bence herkesin okuması gereken bir eser. Arka kapaktan... Gerçekten “özgür” müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? D...