Uzun zamandır
beklediğiniz gün geldi.
Uzmanı olduğunuz konuda şirketiniz sizden eğitim vermenizi
istedi. Siz bu güzel haberle kendinizi çok iyi hissettiniz. Artık şirkette
uzmanlığınızı insanların dikkate aldığını biliyorsunuz. Eğitmenlik teklifi
sayesinde hem uzmanlığınızı kişilerin akıllarında pekiştirecek, hem de hayalini
kurduğunuz eğitmenlik idealinize adım adım yaklaşacaksınız.
Ve beklenen gün
gelir…
Ustası olduğunuz ve çokça da motive olduğunuz biricik
eğitiminize başladınız. İstatistikler gösteriyor, Excel sayfalarında cirit
atıyor, konudan konuya atlıyor ve adeta uzmanı olduğunuz konuda sörf
yapıyorsunuz.
Durun bir dakika…

Ve birden uyanıyorsunuz. Şükürler olsun ki büyük bir
kabustan uyandınız.
İşte bunu yaşamak istemiyorsanız, size Malcolm Knowles’in dört ana unsur üzerine
kurulmuş Androgojik yaklaşımına bakmanızı öneriyorum.
Yetişkin Öğrenme
Modeli
![]() |
Malcolm Knowles |
Genelde biz kurumsal eğitmenler, eğitimin kağıt üzerinde
hallolabileceğini düşünürüz. Her konuyu aynı şekilde öğretebileceğimizi sanarız. Fakat işin aslı böyle değil. Madem yetişkin eğitimiyle uğraşıyoruz,
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Bakın Knowles yetişkin öğrenmesiyle ilgili neler tespit
etmiş.
·
Olgunlaştıkça yetişkinler kendi kendilerini
yönlendirmeye eğilimlidirler.
·
Yetişkinlerin deneyimleri öğrenme için zengin
bir kaynaktır. Yetişkinler edilgen dinlemeden çok, sorun çözme ya da tartışma
gibi deneye dayalı teknikler aracılığıyla daha etkili öğrenirler.
·
Yetişkinler evlilik, yeni bir işe girme ya da
işten atılma gibi gerçek yaşamın deneyimlerinden kaynaklanan özgül öğrenme
gereksinimlerinin farkındadırlar.
·
Yetişkinler yeterliğe dayalı öğrenicidirler,
yani doğrudan kendi koşullarına yararcı biçimde uygulayabilecekleri bir
beceriyi öğrenmek ya da bilgiyi edinmek isterler.
Maddeleri tek tek açmak istemiyorum. Zaten kendilerini çok
iyi anlatıyorlar. Daha detaylı öğrenme için internetten yüzlerce makale,
akademik araştırma ve kitap bulunabilir. Benim burada en fazla üzerinde durmak
istediğim soru şu: “Bu bilgi gerçek
hayatta benim ne işime yarayacak?” işte yetişkinlerin en çok aradıkları
sorunun cevabı budur. Eğitimlerinizi tasarımlarken mutlaka bu sorunun cevabını
verebiliyor olmalısınız. Veremediğiniz takdirde kabusunuza açılan kapıyı epey
aralamış olursunuz.
Şimdi size yetişkin öğreniminde işinize epey yarayacak
önerilerde bulunmak istiyorum. Garantilidir. Mutlaka uygulayın.
Yetişkinler:
·
Öğrenmek isterler. Başarım (performans) ve
başarılarında eğitimin kilit öğe olduğunun farkındadırlar. İşten atılmanın
yaygın olduğu bir dünyada, insanlar, onlara yeni bir işin kapılarını, sahip
oldukları becerilerin açacağının farkındadırlar.
·
Katılmaya ve kendilerine başvurulmaya gereksinim
duyarlar. Onlara neyin, kim tarafından, ne zaman öğretileceğini bildirmek,
istekle katılmaları için adanmışlıklarını artırır.
·
İçeriğin gereksinimleriyle ilişkili olmasını
isterler. Eğitim içeriğinin kafalarındaki özel koşullar çerçevesinde
tasarlanmasına gereksinim duyarlar.
·
Eğitimin içeriğine ve sürecine meydan
okuyabilmek hoşlarına gider. Fikirleri içtenlikle eleştirebilmek isterler.
·
Soru sorabilmekten hoşlanırlar. Ortaya attıkları
sorunların ciddi biçimde ele alınmasını ve kabul edilebilir bir zaman içinde
üstesinden gelinmesini beklerler.
·
Kendilerine eşit davranılmasını beklerler. Hiç kimse
aşağılanmak ve kendisine çocuk gibi davranılmasından hoşlanmaz.
·
Risk içermeyen bir ortamda uygulama yapabilmek
isterler.
·
Yapıp ettiklerine ilişkin geribildirim almaktan
mutlu olurlar. Davranışları uygun biçimde geçerli kılınmazsa, öğrendikleri
becerileri tekrarlamak ve hatalı gerçekleştirdikleri becerileri düzeltmek için
güven geliştirmeyebilirler.
·
Görüş birliği içinde oldukları fikirleri
onaylamak ve karşı oldukları fikirlere meydan okumak üzere etkin dinlerler.
·
Zorlanmak isterler. Onları düşündürecek ve
onlarda gerginlik yaratacak ödevlerle baş başa bırakılmalıdırlar.
·
Her bireyin kendine özgü deneyimi, özgeçmişi,
yeteneği ve öğrenme biçimi olduğu için farklı hızda ve farklı şekilde
öğrenirler.
·
Yeni bir şeyler öğrenmeden önce eski fikirleri
ve alışkanlıkları unutmaya gereksinim duyabilirler.
·
Öğrendiklerini kendi deneyim ve bilgileri
üzerine oturtmaya çalışırlar.
·
Sorunlarına uygulanabilir çözümler ararlar.
Unutmayın! İşimize yaramayan şeyleri öğrenmeyi istemeyiz.
Öğrensek de kısa süreli ön belleğe atar ve çokça uzun olmayan bir vakitte
unuturuz. Eğitimlerinizde mutlaka bu önerileri dikkate alın.
KAYNAKÇA
Stephen Brookfield:The Power of Critical Theory for Adult
learning and Teaching Open University Pres 2005
Prof. Dr. Ali Şimşek: Öğretim Tasarımı Nobel Yayın. Basım
2009
Yorumlar
Yorum Gönder