Ana içeriğe atla

Eğitimlerde “İstek” Uyandırmalısın!..

Lafı fazla uzatmayacağım.

İsteği yoksa katılımcının, hiçbir şey öğretemezsin ona…

İstediğin öğretim tekniğini kullan; uzaktan eğitimi kullan, oyunlaştırmayı, yüzyüze eğitimi, mobil öğrenmeyi…


İstek olmayınca çözemeyeceksin katılımcının öğrenme ihtiyacını. Bunu baştan kabul et.

İstek uyandırmak istiyorsan katılımcılarında, sana iştah kabartıcı tatlılar, tuzlular gerekecek…
Belki biraz yorulacaksın ama sonuç yorulduğuna değecek.

Evvela, yetişkin katılımcına verdiğin eğitimin ne işe yaradığını söyleyeceksin. Söyleyeceksin ki öğrendikten sonra hayatında ne değişeceğini görsün.
Sonra, eğitimle ilgili amaçlarını sıralayacaksın ki, ders bittiğinde neyden, hangi konudan sorumlu olduğunu bilsin.

Güzel başlayacaksın eğitime. Buzlar varsa kıracaksın birer birer.
Motive etmek senin en önemli vazifen olacak.
Nabızlarını tutacaksın onların. Geri bildirim senin en büyük silahın…
Dümdüz anlatmayacaksın. Renk katacaksın. Soru soracak, rehberlik edeceksin.

Unutma!..

Senin en kıymetli hazinen, onların öğrenme istekleri…

Elinden geleni yap!

İstekleri uyandıktan sonra gerisi çok kolay… İsterse taş tabletler üzerinde çalışsınlar. Hiç önemli değil.

Öğrenecekler.

Modern eğitim ortamlarına sahip olmasalar da fark etmez artık.

Öğrenecekler.


Sonuçta, İstek olmadıktan sonra, gerisi neye yarar?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Müthiş Psikoloji, Hayır Diyebilme Sanatı - Sınırların Kadar Özgürsün

Sanırım en çok zorlandığımız konulardan bir tanesi sınırlarımızı korumak. Bunun bir çok nedeni var tabii. Örneğin yetiştirilme tarzımız. Bu kitapta çok güzel örneklerle neden sınırlarımızı koruyamadığımızı ve HAYIR diyemediğimizi anlatıyor. Kitap bence herkesin okuması gereken bir eser. Arka kapaktan... Gerçekten “özgür” müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? D...

Bir Ben Eksiktim

Bir Ben Eksiktim   ·          İş hayatına hemen hemen yeni başlamış biri olarak İK alanında yeni bir şeyler söyleyebilir miyim? ·          Piyasada bunca aksakallı varken senin gibi bir çömeze de ne oluyormuş? Otur oturduğun yerde! ·          Ama ben yazamam ki! Beceremem bu işleri. ·          İçim kıpır kıpır, söyleyecek çok şeyim var.  Ama nasıl yapsam acaba? İnsan bir şeye niyetlenmesin. Hemen konforunu bozacak tüm durumlara karşı ister istemez savunmaya geçiyor hatta saldırıyor. Kişisel gelişim kitaplarında bolca gördüğüm atalet durumu bu olsa gerek. Bir şeyi yapmayı istiyor, nasıl yapacağınızı biliyor, yaptığınız zaman ne gibi sonuçlar oluşacağını öngörüyorsunuz ama yine de yapmıyorsunuz. İşte bu güne kadar benim yaptığım da tam olarak buydu: Kocaman bir atalet çukurunun içinde debelenip durmak. ...