*Topluluk önünde konuşma korkusu
Hiç unutmuyorum. Üniversitede
İngilizce hazırlık sınıfındaydım. Speaking dersi hocası bizlerden bir konuyu
araştırmamızı ve o konuyla ilgili de sınıfta yarım saatlik bir sunum yapmamızı
istemişti. Dersin hocası daha konuyu açıklarken ben çoktan “sunum yapacaksınız”
kısmına takılı kalmıştım. Sunumun yapılacağı tarihe 2 hafta olmasına rağmen
benim kalp atışlarımın hızı fazlasıyla artmıştı. Çünkü sunum yapacağım anı
gözümün önünde canlandırmaya başlamıştım.
2 haftalık hazırlık süreci çok
çabuk bitmiş ve sunum tarihi gelip çatmıştı. Nasıl sunum yapacağım, o kadar
insanın karşısında nasıl konuşacağım, ya hata yaparsam, komik duruma düşersem
gibi korkularla yeterince konuma hazırlanamamıştım.
Ve sunum günü…
Sanıyorum bu kısmı anlatmaya pek
gerek yok. Tam bir faciaydı. Nefesim kesilmiş, sesim titremekten bir hal olmuş,
kalbim yerinden fırlamış ve gözüm kararmıştı.
Kısacası tam bir faciaydı.
Bu gibi sıkıntılı bir durumu
eminim bu yazıyı okuyanların önemli bir kısmı da yaşadı. Araştırmaların
söylediğine göre insanların ölümden sonra en çok korktukları konu topluluk
önünde konuşma korkusu. Hatta bir cenaze törenine katılanların % 70'i, tabutun
önünde konuşma yapmaktansa tabutun içinde olmayı tercih ediyor. Sanıyorum bu
cümle durumunun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor.
İşte bu yazımda Glossophobia’yı (Topluluk önünde
konuşma korkusu)iç eğitmenler açısından ele almaya çalışacağım. Önce konuyu
genel hatlarıyla değerlendirecek, arkasından da çözümlerin neler olabileceğini
tartışacağız.
Glossophobialı İç Eğitmenler Akademisi
Bildiğiniz gibi tüm kurumsal
şirketler “iç eğitmen” dedikleri konusunda uzman çalışanlardan oluşan ve
görevleri diğer ilgili çalışanlara eğitimler verip, onların iş bilgisini artırmak
olan takımlar kuruyor. İç eğitmenlere “eğiticinin
eğitimi” isimli bir eğitim veriliyor ve iç eğitmen arkadaşlardan tabiri caizse “10”
numara eğitimler vermeleri bekleniyor.
Siz de bir iç eğitmenseniz
mutlaka ilk eğitimlerinizde bu korkuyu derinden yaşamışsınızdır. Eğer
korkunuzun üzerine gitmiş ve sorunu çözmek için gayret etmişseniz büyük
ihtimalle bugün eğiticilik kariyerinize devam ediyor olmalısınız. Tersi bir
durum söz konusuysa bir zamanlar şirketinde eğiticilik yapmış ama bugün
tekrardan masasına dönmüş biri olmalısınız.
İşte Glossophobia denen sosyal
fobi maalesef bizlerin eğiticilik kariyerinde ilerleyebilme şansından mahrum
edebiliyor.
Tabii burada sorumluluk sadece
kişilerde değil, iç eğitmen gibi kritik bir öneme sahip çalışanı sadece
eğiticinin eğitimiyle sahaya süren ilgili birim ve yöneticilerde. İç eğitmen
adaylarına mutlaka topluluk önünde konuşma eğitimi de verilmeli.
Peki nasıl çözeceğiz?
Aslında bunun tek bir çözümü yok.
Kişiler kendi mizaçlarına göre yeni yollar keşfedebilirler. Burada elimden
geldiğince bu fobiyi ben nasıl çözdüm ondan bahsetmek istiyorum. Yani kendi
yolumdan…
Hayal edin: Eğitime girmeden önce kendinizi eğitim salonunda hayal
edin. Bu sizi eğitime hazırlayacaktır. Arthur Clarke’in dediği gibi:” İnsanoğlunun
yapabilecekleri hayal ettikleri ile sınırlıdır”. İşte bir örnek: Muhteşem bir
eğitim. Tüm katılımcılar eğitimden büyük keyif alıyor. Yüzlerde öğrenmenin ve
enerjinin getirdiği mutluluğu görebiliyorsunuz. Siz eğitim salonunda gayet
rahat ve ortama hâkimsiniz. Sesinizde en ufak bir titreme yok.
Deneyin: Evet, durmadan deneyin. Geçin bir aynanın karşısına ve
konuşmanızı, eğitiminizi yapın. Denemek size cesaret verecektir. Eksiklerinizi görebileceksiniz.
Öğrenin: Korkunuzu yenmenin yollarını arayın. Kitap okuyun. İnternetteki
makalelere gözatın. Öğrenmek, korkunuzu yenmenizde önemli bir çözüm yolu
olacak.
İsteyin: İstemeden olmuyor. Harika bir eğitim vermek mi
istiyorsunuz? Gerçekten harika bir eğitim vermeyi isteyin. Güçlü istek size
fazlasıyla cesaret verecektir.
Destek alın: Samimi olduğunuz arkadaşlarınızda destek alın. Kendi
küçük topluluğunuzu kurun ve onlara sunumlar ve eğitimler yapın.
Devam edin: Unutmayın! Mermeri delen suyun gücü değil damlaların
sürekliliğidir. Sürekli olarak antrenman yapın. Vazgeçmeyin.
Özetle, İyi bir eğitici olmak
için konunun uzmanı olmak, eğitim ve öğretimi bilmek, yetişkin psikolojisinden
ve öğrenmesinden anlamak, farklı eğitim teknik ve stratejilerini bilmek çok çok
önemli. Tabii eğer Glossophobianız yoksa.
Bir iç eğitmen olarak bir çok insanın karşısında eğitim vereceğinizi
düşünürsek, sanıyorum korkunuzu yenmek için daha ciddi mesai harcamanız
gerekecek.
Güzel bir yazı olmuş. Teşekkürler...
YanıtlaSil