Sözler veriyoruz. Sözlerimizin arkasında durmuyor ya da duramıyoruz. Bir "hayır" diyemediğimiz için her gün onlarca yapamayacağımız taahhüdün altına giriyoruz. Yapmadığımız şeyleri söylüyoruz. Hepimiz; konusunun uzmanı, alanının itibarlı savunucusu rolündeyiz. Sosyal medyanın beğenilme manipülasyonuna kurban oluyoruz. Olmadığımız insanlar ve karakterleri sanal olarak yaşıyoruz. Mevlana Celaleddin Rumi'nin, Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol, sözünü yalnızca sosyal medya hesaplarımızın süsü olarak bir köşeye koyuyor ve sergiliyoruz. Halbuki bu basit kısır döngüden kurtulmanın bir yolu var. "Söylediğini yap ve sadece yaptığını söyle!" Şimdi bu sözü bir yere not edelim ve sadece yazılana sadık kalalım. Gerisi kendiliğinden gelecektir. Sevgiler
Eğitim vermenin aşkla bir ilgisi olmalı