Eğitime ve Eğitmenliğe Dair Her Şey

Kendin Pişir Kendin Ye Eğitim  Hazır Yemekten Bıkmadınız Mı? Hazır yemek bir ihtiyaç. Acelemizin olduğu zamanlarda en önemli kurtarıcı. Dondurulmuş gıdayı alırsınız ve biraz ısıtır servis edersiniz. İşte bu kadar basit! Peki ya besin değerleri? Yorum yok! Halbuki pazardan taze taze aldığımız sebzemizle, kendi bildiğimiz ve ihtiyacımız olan şekliyle , istediğimiz ölçüde ve kıvamda bir yemek yapmak çok daha iyidir. Her şeyden önce arzu ettiğiniz gibi yapılmıştır. Seri üretim değildir. İhtiyacınız kadarı pişirilmiştir. Ve belki de en önemlisi besin değeri yüksektir. Evet biraz zahmetlidir ama keseye de bünyeye de katkısı büyüktür. Bir eğitimi tasarımlıyoruz  Türkiye’de azınlıkta kalan birkaç firmayı dışarıda tutarsak bir eğitimin hangi aşamalardan geçtiği, olgunlaştığı ve servis edildiğiyle ilgili çok fazla şey bilinmiyor. Eğitim ihtiyacı, öğretim tasarımı, öğrenenler, öğretim stratejileri, vb. konulara bir haber yüzlerce firma var. İşte bu ihtiyaç, bana

Seri üretim eğitime hayır! Şirketlerde eğitim faaliyetlerinin önemli bir gereklilik olduğu herkesin malumu. Bugün hemen hemen herkes şirketlerde eğitimin önemini biliyor ve bunu da vurguluyor. Hatta “Eğitim Şart” diye mottolaşmış bir laf bile var.   Eğitimin önemini hepimiz biliyoruz ama ona nasıl ulaşacağımızla ilgili sıkıntılarımız var. Genellikle danışmanlık firmalarıyla çözüyoruz açlığımızı. Süreç şu şekilde oluyor: ·          Üst yönetimden birisi bir eğitim ihtiyacı(!) tespit eder. ·          Bunu eğitim birimine ulaştırır ve en acil şekilde bir eğitim verilmesini ister. ·          Eğitim birimi de hemen rehberdeki danışmanlık firmalarına bakar. ·          Kafasına yatmazsa önceden çalıştığı danışmanlardan biriyle anlaşır. ·          Danışman da ne yapsın? Zaman yok. Elindeki hazır paketlerden birini pişirir ve sunar. Sonuç:   Alan memnun, satan memnun… İşte size güzel bir seri üretim eğitim etkinliği… Peki ya iş süreçlerine katkısı, etkililiği,

9. Seçme ve Yerleştirme Zirvesi Entelektüel sermaye, insan kaynağı, bir kuruluşun başarısındaki en önemli unsurların başında geliyor. Doğru işe doğru insanı yerleştirmek belki de insan kaynaklarının en önemli görevlerinden. Böyle önemli bir konuda HR Dergi “ 9.Seçme ve Yerleştirme Zirvesi” isimli bir organizasyon yapıyor.   21 Eylül 2012 tarihinde olacak organizasyon İstanbul Marriott Hotel Asia ’da gerçekleşecek. Konuyla ilgili detaylı bilgi için linki takip edebilirsiniz. http://www.hrdergi.com/tr/zirveler/9-secme-ve-yerlestirme-zirvesi/73.aspx

Ekşi sözlükten dökülenler Sanıyorum kamuoyunun aklındakini öğrenmenin en kolay yollarından biri de ekşi sözlük. Madem işimiz kurumsal eğitim. Bir bakalım kamuoyu ne düşünüyor bunun hakkında? Eğitim departmanı, öğretim tasarımı ve eğitim sorguladıklarımız arasında. Hazırsanız buyurun ekşi sözlük koridorlarına! eğitim departmanı genelde insan kaynakları departmanının içerisinde bulunur. şirket içi eğitimleri ve çalışanların uygulama alanlarında yönlendirilebileceği - gönderilebileceği şirket dışı eğitimleri araştırır, düzenler ve kimi zaman bu eğitimleri verir. ( blucuore , 30.12.2008 13:55 ~ 13:56) üç hafta üstüste hafta sonu eğitim yazan bir departmana sahip bir kurumda çalışıyorsanız bolca sövme idmanı yaptırır insana. eski bir mahalle maçı klişesiyle sesleniyorum kendilerine; "allahınız yok mu lan sizinnn" öğretim tasarımı odtü eğitim fakültesinden başka bir

  Mustafa Aydin: ”Aynı içerik birçok yerde başarılı olmuş da olabilir fakat bizde başarılı olacağının garantisi yok, çünkü dinamiklerimiz farklıdır.” NT Mağazacılık Okulu Eğitim Sorumlusu Mustafa Aydın’la kısa bir mülakat yaptık. Şahsi olarak da çok şey öğrendiğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Değerli fikirlerini paylaştığı için kendisine teşekkür ederim. ·         Şirketlerin iç eğitmen ya da dış eğitmen kullanmaları konusunda ne düşünüyorsunuz? Şirket içerisindeki eğitim ihtiyaçlarını her zaman içeriden sağlamamız mümkün olmuyor. Dış eğitmene ihtiyaç duymamız şu iki durum da oluyor: İlk olarak kişinin yaptığı iş ile ilgili mevcut bilgisinin az olmasıyla oluşan ihtiyaç, diğeri de mevcut işini daha da iyi yapmak için duyduğu eğitim ihtiyacı. Her iki durumda da şirket içerisinden bu ihtiyaçları karşılayamayacaksak dış eğitmen arayışlarına başlıyoruz. ·        Bir çok danışmanlık ve eğitim firması var. Firmalar genellikle birden fazla eğitim firmasıyla

Gelişine Vurmak: Amaçsız Eğitim Departmanları Futbolda gelişine vurmak gibi bir deyim var. Üzerimize gelen topa var gücümüzle abanmak gibi bir manası var. Futbolcu her ne kadar gelişine vurarak beklenmedik bir gol atmak gibi amacı olsa da bu, sadece bir olasılıklar dizisi sonucu meydana gelebilecek bir gaye. İçerisinde hedef var ama sonuçtan tam olarak emin değiliz. Ülkedeki çok küçük bir azınlığı hariç tutarsak, hemen hemen tüm firmalarımızdaki eğitim departmanları da tam olarak gelişine vurmakla meşgul. Tamam, bazen bunu yapabiliriz ve etkili bir sonuç elde edebiliriz ama sonucun istediğimiz yönde olabilme olasılığı her zaman istediğimiz gibi değildir. Bana göre şirketler eğitimle ilgili konularda net olmalıdırlar. Bir yıllık eğitim planı çalışması öncesinde şirketin hedefleri net bir şekilde tanımlanmalı ve bunu da eğitim birimiyle konuşmalıdır. Örnek vermek gerekirse, siz çalışanlarınızdan iletişim becerileri arttırmalarını bekliyorsunuz. Şirketin yeni politi

Y Kuşağı Zirvesi Orta ve üst düzey yöneticilerin her fırsatta şikayet edip durdukları,” ne istediklerini bilmiyorlar bunlar, sabırsızlar ve yaptıkları işte tutunmayı beceremiyorlar “ diyerek kızdıkları “Y Kuşağı” ile ilgili bir zirve var önümüzdeki günlerde. 3 . Düzenlenen İş Yaşamında Y Kuşağı Zirvesi’ni HR Derdi organize ediyor. Şikayet etmek yerine bu kuşağın temsilcilerini anlayabilmek ve beraberce çalışabilme refleksini   geliştirebilmek için 6 Eylül 2012’de İstanbul Maariott Hotel Asia’da buluşalım.