Ana içeriğe atla

Kendin için yaşadıkça…

Kendin için yaşadıkça mutlu olamayacaksın.

Yaptığın hiçbir şeyin anlamı olmayacak.

Önceleri büyükleneceksin. Hoşuna gidecek ve nefsin okşanacak. Her şeyin en güzeline layık olduğunu düşüneceksin.

Bu seni bencil yapacak. İnsanlardan soğuyacaksın. İnsanlar da senden…

İşinde önceleri gösterdiğin başarılar geride kalacak. Anlamı olmayan diyarlarda dolaşacaksın.

Yalnız kalacaksın ve büyük ihtimalle de yalnız öleceksin!



Peki ne yapmalısın?

Öncelikle değişimin zor olduğunu bilmelisin. Burada önemli olan niyet… İşin niyetine girmeden önce de farkında olmalısın. Ne için ve kimin için yaşadığını anlamaya çalışmalısın.

Örneğin TV’de neler izliyorsun, hangi sinema karakterlerinden hoşlanıyorsun, neye ağlıyor ve neye gülüyorsun, hiç sadaka veriyor musun ve verdiğinde hangi düşünceyle veriyorsun?

Bir bak kendine.

Vereceğin cevaplar çok önemli.

Dürüst olursan sorularının cevabını keşfedeceksin.

Dürüstlük senin ışığın olacak ve onunla yolunu bulacaksın.

Cevaplar ve yapman gerekenler için asla endişe etme. Işığın, sana gitmen gerek yolu gösterecek. Tek yapman gereken yoldan asla dönmemen.

Vazgeçmemelisin.

Çocukluğunu hatırla. İzlediğin çizgi filmleri, okuduğun öykü ve hikayeleri… Hani sevdikleri için kendini feda eden kahramanları… Hani olmak istediğin karakteri…

İyiliğin, kötülüğü her zaman yendiğini her zaman kanıtlayan kahramanını unutma.

İyi bir dünya belki de senin atacağın küçük bir adıma bakıyor.

Fedakârlık, kendini güzele ve iyiye adamak, sadece kendin için değil, başkalarının hayatı için de yaşamak…

Çok zor olacak. Biliyorum.

Ama bunu yaptığında hayatından lezzet alacak ve tatmin olacaksın. Mutlu olacaksın en önemlisi.

Asıl mutluluğu başka yerlerde aramaman gerektiğini anlayacaksın.

Hadi şimdi köklerine dön.

Seni insan yapan özüne…

Başaracaksın!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Yüzyüze Eğitimin Sonu mu Geliyor?

Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor.  Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliyetler

Değişim

Bu blogta, eğitimle ilgili ve son dönemlerde de koçlukla ilgili yazdığım birkaç yazı dışında farklı konular kaleme almıyorum. Genelde insana dokunan yazılar paylaşmaya çalıştım. Kariyer hayatımda İnsanı, sistem gibi makinenin bir parçası olarak gören işlerden elimden geldiğince kaçındım. Belki de bu sebeple eğitimi diğer İK süreçlerine göre daha çok sevdim. Bir eğitim tasarımı yapmak, içerik hazırlamak, hazırlanan içeriği ister uzaktan ister yakından olsun sunmak, kişide değişime vesile olmak… İşte bu ve daha sayamadığım birçok şey beni eğitimle ilgili birisi yaptı. Hayatımın başka hiçbir kısmında eğitimden aldığım keyfi alamadım. Keza koçluk da böyle bir şey… İnsana dokunuyor. Kişilerin hayatında olumlu dönüşümler ve gelişimler oluşturmanıza vesile oluyor. İşte bu tam da bana göre. Bazen neden diye soruyorum. Neden kişilerin hayatlarında değişime ve gelişime vesile olacak işleri çok seviyorum. Belki de bunun cevabı, tüm hayatım boyunca gelişim ve değişimin en büyük arzuları