Ana içeriğe atla

Kadınlar Sosyal Medyada Daha Fazla Zaman Geçiriyor

Daha önceki “Televizyon İzleme Rekoru Kırdık” başlıklı yazım farklı sosyal medya platformlarında güzel tepkiler almıştı. Bu yazımda yine Ajans Press’in derlediği bilgilerden yola çıkarak saatlerimizi nerelerde çarçur ettiğimize yeniden bir bakmak istiyorum.

Önceki yazıda televizyon izleme sürelerine bakıldığında dünyada en fazla ekran karşısında zaman geçiren millet olduğumuzdan bahsetmiştim. Peki TV’den arda kalan zamanlarda neler yapıyoruz diye sorduğumuzda cevap yine de pek iç açıcı değil.

Rakamlara baktığımızda aslında olan şu: Bir ekrandan diğer başka bir ekrana geçiyoruz.

Medyanın en çok konuşulan platformları


GÜNDE KAÇ SAATİMİZ TELEFON BAŞINDA GEÇİYOR?

Bağımlılık dediğimizde artık sigaradan ve alkolden çok akıllı telefonlar anılmaya başlandı. Hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline gelen akılı telefonların başında günde ortalama 4 saatimiz geçiyor.

KADINLAR SOSYAL MEDYADA DAHA FAZLA ZAMAN GEÇİRİYOR

Medya takip kuruluşu Ajans Press, Mindstation’ın verilerini incelediği araştırmaya göre . Türk halkı akıllı telefonların başında günde ortalama 248 dakika geçirirken, kadınlar erkeklere oranla daha fazla vakit harcıyor. Kadın kullanıcılar 279 dakika telefon kullanırken erkek kullanıcılar 248 dakikada kaldı.

EN ÇOK HANGİ PLATFORMLAR KULLANILIYOR?

Ajans Press’in medya incelemesine göre Türkiye’de en çok kullanılan platform YouTube olurken, YouTube’u sırasıyla WhatsApp, Facebook, Onedio, Hürriyet, Instagram, Ekşisözlük, Twitter, Sahibinden ve İzlesene siteleri izledi. Günde ortalama 10 saatimiz internete bağlı geçerken, Ajans Press’in araştırmasına göre geçtiğimiz yılbaşından beri medyanın en çok konuşulan uygulamaları görseldeki şekilde gerçekleşti.


*Daha Fazla bilgi için; AJANS PRESS / tolga.topcu@ajanspress.com.tr/ 0 (216) 547 1192

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Yüzyüze Eğitimin Sonu mu Geliyor?

Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor.  Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliyetler

Değişim

Bu blogta, eğitimle ilgili ve son dönemlerde de koçlukla ilgili yazdığım birkaç yazı dışında farklı konular kaleme almıyorum. Genelde insana dokunan yazılar paylaşmaya çalıştım. Kariyer hayatımda İnsanı, sistem gibi makinenin bir parçası olarak gören işlerden elimden geldiğince kaçındım. Belki de bu sebeple eğitimi diğer İK süreçlerine göre daha çok sevdim. Bir eğitim tasarımı yapmak, içerik hazırlamak, hazırlanan içeriği ister uzaktan ister yakından olsun sunmak, kişide değişime vesile olmak… İşte bu ve daha sayamadığım birçok şey beni eğitimle ilgili birisi yaptı. Hayatımın başka hiçbir kısmında eğitimden aldığım keyfi alamadım. Keza koçluk da böyle bir şey… İnsana dokunuyor. Kişilerin hayatında olumlu dönüşümler ve gelişimler oluşturmanıza vesile oluyor. İşte bu tam da bana göre. Bazen neden diye soruyorum. Neden kişilerin hayatlarında değişime ve gelişime vesile olacak işleri çok seviyorum. Belki de bunun cevabı, tüm hayatım boyunca gelişim ve değişimin en büyük arzuları