Korkuyorsun,
Çekiniyorsun,
Adım atmak, yürümek, denemek senin için yeni heyecanlar kovalamak çok zor.
Benden geçti artık diyorsun ya da elimde yeterli kaynak yok diyorsun.
Ya paraya takılıyorsun ya da zamansızlığa.
Sadece mazeret üretiyorsun. Bir köşede küçük çocuklar gibi ağlamak daha mutlu ediyor seni.
Bana hayır deme! Ben içinde yanardağları olan birisiyim hiç deme.
Öylesindir de… Kendi içinde yanan bir yanardağsın işte…
Stresliyimdir lafını lügatinden çıkar bir kere. Sen iyisin. Keyfin de yerinde.
Stres her ay evlatlarının kursağından geçecek lokmayı yetiştirmeye çalışan babada olur.
Stres, kömür ocağındaki madencide, diğerlerinin güvenliği için düşmanla çarpışan askerde, poliste olur.
Stres, masasında coffee frappuccino blended beverage içerken öğleden sonraki toplantıda diğer departmandan gelen bay tripliyle yapacağın görüşme öncesi yaşadığın değildir.
Bu olsa olsa şımarıklıktır. Stres değildir.
Sana kızıyorum. Sürekli ağlamandan bıktım. Hayatının kontrolü fırtınada sürüklenen kaptansız bir gemi gibi. Dümende kimse yok.
Kusura bakma. Biraz acımasız olabilirim. Amacım seni uyandırmak sadece. Hatta sana kim olduğunu yeniden hatırlatmak niyetim.
Bebekken bir şeyi istediğinde hiç vazgeçmedin mesela. Ağladın, zırladın, didindin ancak yine de istediğinin peşini bırakmadın.
Sürekli denedin. Bazen elin yandı bazen de canın… ama denedin.
Korku nedir bilmedin. O bina boyu çekyatın üzerinden aşağı indin. Çoğunda da düştün.
Ama yaptın, başardın değil mi?
İşte yine yapacaksın.
Önce olduğun yerden doğrulmalısın. Özgüven gelmesini filan bekleme. Sadece hareket et. Gerisi kendiliğinden olur.
İşlerini, seni hayallerine ulaştıracak görevlerini erteleme. Hemen başla. Sonra şansın olmaz.
Yarın diye bir şey yok çünkü dostum.
Ağlayıp sızlanmayı kes. Önce yürümeyi dene. Sonra zaten koşacaksın. Koştukça kalbin seni, arzuladığın hayaller için ateşleyecek.
Yürü dostum.
Geriye bakma. Hayal kırıklıkların, başarısızlıkların sadece birer yanılsama.
Öğren dostum.
Kendine yapacağın en büyük iyilik öğrenmek çünkü.
Yeniden doğuşa inan.
Derler ki, İnsanın iki tane doğum günü vardır. Biri dünyaya geldiği gün, diğeri de, NİÇİN dünyaya geldiğini anladığı gün.
Neden geldiğini anlamak için ara, arayabilmek için de yürü, hareket et.
Bulacaksın dostum.
Çekiniyorsun,
Adım atmak, yürümek, denemek senin için yeni heyecanlar kovalamak çok zor.
Benden geçti artık diyorsun ya da elimde yeterli kaynak yok diyorsun.
Ya paraya takılıyorsun ya da zamansızlığa.
Sadece mazeret üretiyorsun. Bir köşede küçük çocuklar gibi ağlamak daha mutlu ediyor seni.
Bana hayır deme! Ben içinde yanardağları olan birisiyim hiç deme.
Öylesindir de… Kendi içinde yanan bir yanardağsın işte…
Stresliyimdir lafını lügatinden çıkar bir kere. Sen iyisin. Keyfin de yerinde.
Stres her ay evlatlarının kursağından geçecek lokmayı yetiştirmeye çalışan babada olur.
Stres, kömür ocağındaki madencide, diğerlerinin güvenliği için düşmanla çarpışan askerde, poliste olur.
Stres, masasında coffee frappuccino blended beverage içerken öğleden sonraki toplantıda diğer departmandan gelen bay tripliyle yapacağın görüşme öncesi yaşadığın değildir.
Bu olsa olsa şımarıklıktır. Stres değildir.
Sana kızıyorum. Sürekli ağlamandan bıktım. Hayatının kontrolü fırtınada sürüklenen kaptansız bir gemi gibi. Dümende kimse yok.
Kusura bakma. Biraz acımasız olabilirim. Amacım seni uyandırmak sadece. Hatta sana kim olduğunu yeniden hatırlatmak niyetim.
Bebekken bir şeyi istediğinde hiç vazgeçmedin mesela. Ağladın, zırladın, didindin ancak yine de istediğinin peşini bırakmadın.
Sürekli denedin. Bazen elin yandı bazen de canın… ama denedin.
Korku nedir bilmedin. O bina boyu çekyatın üzerinden aşağı indin. Çoğunda da düştün.
Ama yaptın, başardın değil mi?
İşte yine yapacaksın.
Önce olduğun yerden doğrulmalısın. Özgüven gelmesini filan bekleme. Sadece hareket et. Gerisi kendiliğinden olur.
İşlerini, seni hayallerine ulaştıracak görevlerini erteleme. Hemen başla. Sonra şansın olmaz.
Yarın diye bir şey yok çünkü dostum.
Ağlayıp sızlanmayı kes. Önce yürümeyi dene. Sonra zaten koşacaksın. Koştukça kalbin seni, arzuladığın hayaller için ateşleyecek.
Yürü dostum.
Geriye bakma. Hayal kırıklıkların, başarısızlıkların sadece birer yanılsama.
Öğren dostum.
Kendine yapacağın en büyük iyilik öğrenmek çünkü.
Yeniden doğuşa inan.
Derler ki, İnsanın iki tane doğum günü vardır. Biri dünyaya geldiği gün, diğeri de, NİÇİN dünyaya geldiğini anladığı gün.
Neden geldiğini anlamak için ara, arayabilmek için de yürü, hareket et.
Bulacaksın dostum.
Yorumlar
Yorum Gönder