Ana içeriğe atla

Barilla, İşe Alımlarda Kadına Pozitif Ayrımcılık Uyguluyor

Barilla, Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Türkiye’nin her yerinden kadın çalışanlarını, İstanbul’da bu yıl üçüncüsünü düzenlediği 8 Mart etkinliğinde buluşturdu. Söz konusu etkinliğin artık gelenekselleştiğini aktaran İnsan Kaynakları Müdürü Hüseyin Coşkun, Barilla Gıda olarak, eşit vasıflara sahip iki iş başvurusu arasında, kadından yana inisiyatif kullandıklarını söyledi.






Gıda sektörünün öncü şirketlerinden Barilla, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, kadın çalışanlarına yönelik bir etkinlik düzenledi. Türkiye’nin her yerinden gelen kadın çalışanlarını, İstanbul Moda Teras’ta buluşturan Barilla, etkinliğini, kadının alt rolleri ve ilişkilerde kadın; sağlıklı yaşam, beslenme, spor; güzellik, bakım ve kadın hastalıkları gibi konularda çeşitli seminer ve söyleşilerle renklendirdi. 


Etkinlikteki ilk konuşmacı, “Kadın-Erkek Eşitliği Üzerine” konulu konuşması ile TÜSİAD Kadın Erkek Eşitliği Komisyon Başkanı Nur Ger oldu. Ger, konuşması sırasında, TÜSİAD kısa film yarışmasından, üniversiteli gençlerin kadın konusunda imza attığı filmlerinden örnekler sundu. Etkinlikte “Sağlıklı Yaşamın Sırları” konusu ile Ayşe Tolga ise, ‘iyi yaşam’a ilişkin ipuçları paylaştı. Prof. Dr. Cem Fıçıcıoğlu ise, kadın hastalıkları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Etkinliğin son konuşmacısı, “Aşk, İlişkiler ve Kadın Olmak” sunumu ile Psikolog Didem Doğan oldu. 


Barilla Gıda İnsan Kaynakları Müdürü Hüseyin Coşkun, bu yıl Kadınlar Günü etkinliğinin üçüncüsünü düzenlediklerini ve söz konusu günde, kadın çalışanlarının beraberce keyifli ve anlamlı bir gün geçirdiğini söyledi. Coşkun, artık gelenekselleşen bu iç iletişim etkinliğinin, kadın çalışanları tarafından iple çekilen bir güne dönüştüğünü ifade etti. 


Temeline, insana ve gezegene saygıyı koyan bir şirket olarak ‘çeşitlilik’ odaklı hareket ettiklerinin altını çizen Coşkun, Barilla’nın, iş hayatında kadınların desteklenmesi noktasında duyarlı bir şirket olduğunu kaydetti. “Kadınların maalesef hala yaşam hakkının konuşulduğu günümüzde, iş hayatına katılmalarının daha çok teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadesini kullanan Coşkun, Barilla olarak, eşit vasıflara sahip iki iş başvurusu arasında, kadından yana inisiyatif kullandıklarını söyledi. Coşkun, “Bir Barilla yöneticisi ve bu toplumun bir ferdi olarak, üzerinde önemle durduğumuz bu pozitif ayrımcılık uygulamamızdan gurur duyuyorum” diye konuştu. 


Merkez ofis çalışanlarının yüzde 50’sinden fazlasının kadın olduğuna dikkat çeken Coşkun, şöyle konuştu: “Barilla’nın çeşitlilik politikası, İK’ya büyük bir konfor alanı sağlıyor. Örneğin gurur duyduğumuz son uygulamalarımızdan bir tanesi, Bolu’daki fabrikamızda Vardiya Mühendisi olarak göreve başlayan ve üretimden sorumlu olan kadın çalışanımız. Gecesi gündüzü olmayan bu iş için, bugüne dek hep erkekler görev almışken, Barilla’da artık bu sorumluluğu bir kadın da paylaşıyor.” 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Yüzyüze Eğitimin Sonu mu Geliyor?

Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor.  Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliyetler

Değişim

Bu blogta, eğitimle ilgili ve son dönemlerde de koçlukla ilgili yazdığım birkaç yazı dışında farklı konular kaleme almıyorum. Genelde insana dokunan yazılar paylaşmaya çalıştım. Kariyer hayatımda İnsanı, sistem gibi makinenin bir parçası olarak gören işlerden elimden geldiğince kaçındım. Belki de bu sebeple eğitimi diğer İK süreçlerine göre daha çok sevdim. Bir eğitim tasarımı yapmak, içerik hazırlamak, hazırlanan içeriği ister uzaktan ister yakından olsun sunmak, kişide değişime vesile olmak… İşte bu ve daha sayamadığım birçok şey beni eğitimle ilgili birisi yaptı. Hayatımın başka hiçbir kısmında eğitimden aldığım keyfi alamadım. Keza koçluk da böyle bir şey… İnsana dokunuyor. Kişilerin hayatında olumlu dönüşümler ve gelişimler oluşturmanıza vesile oluyor. İşte bu tam da bana göre. Bazen neden diye soruyorum. Neden kişilerin hayatlarında değişime ve gelişime vesile olacak işleri çok seviyorum. Belki de bunun cevabı, tüm hayatım boyunca gelişim ve değişimin en büyük arzuları