Ana içeriğe atla

İçindeki Rock Yıldızını Ortaya Çıkar Kariyerinde Zirveye Tırman

Her ne kadar şirketinin kariyer ve yetenek bölümleri başarılı çalışanlarını ortaya çıkarmak, onları yetiştirmek, geliştirmek ve elde tutmak için bütçe, zaman ve güç harcasalar da içindeki lideri, rock yıldızını ortaya çıkarmakta zorlanabilirler.



Peki, ne yapmalısın?

Öncelikle içinde bir cevher olduğunu onlara göstermelisin.

Başta kabul edelim. Kimse sana gül bahçelerini vadetmiyor. Zor olacak.  

Bir kere günümüz iş dünyasında başarılı olmak için sadece başını önündeki işe gömüp çok çalışmak yetmiyor. Yaptığın işi iyi anlatmalı, doğru ilişkiler kurmalı ve iletişimini iyi yönetmelisin. İşte bu dört madde seni firmanın rock yıldızı yapmak için güçlü bir adım atmana yetecektir.

Kural şu:

Çalış ama zekice,
Sun ama etkileyici bir şekilde,
İnsan tanı ama dürüstçe
Ve iletişimde ol ama samimice…

Çalış ama zekice 

Evet, çalışmalısın. Çalışmadan didinmeden hiçbir iş olmuyor. İstediğin kadar torpilin olsun iş yine dönüp dolaşıp performansına geliyor. Ancak şunu da kendine dedirtme: Çok çalışıyor ama boş çalışıyor. Bu yüzden zekice çalış. İşini etkili yapmaya gayret et. Sonuca götüren farklı yolları da dene. Denemekten vazgeçme. Bir anda coşup arkasından söneceğine, az ama öz çalış. Ama zekice çalış.

Unutma! Mermeri delen suyun gücü değil damlaların sürekliliğidir

Sun ama etkileyici bir şekilde

Kendini anlatman çok önemli. Şirkette her fırsatı kendini anlatmak için değerlendir ama abartma ve ukala görünme. Samimi ol. Şirket içi ya da dışı bir bloğun olsun. Sunumlar hazırla. Hazırladığın sunumları şirketinde sun ya da bir slideshare hesabı aç ve herkese sunumlarını göster. Departmanında ya da şirkette bir proje grubu kur. Olmadı dahil ol. O da olmadı kantinde çay kahve arasında fikirlerini paylaş.

Unutma! Ben bunları yapıyorum, şunları başarıyorum deme. Bırak. İnsanlar senin için bunu söylesin.

İnsan tanı ama dürüstçe

Bakma sen içi boş gaza getiren kişisel gelişim kitaplarına. Evet bir networkun olsun ama doğru bir network… Mesleğinle ilgili toplantılara, konferanslara, seminerlere git. Blog yaz. Tanış ve tanıştır ama network budalası olma. Az tanı ama tanı. Tanı ama güçlü bir bağ kurmak için tanı. Skor yapmak için değil nitelikli, verimli ve paylaşımcı bir ağ için koş. Çevren neyse sen de o olacaksın. Bu yüzden doğru kişileri bulmaya çalış.

Unutma! Yere düştüğünde seni ayağa kaldıracak arkadaşların varsa senden iyisi yok. Öyle…

İletişimde ol ama samimice

Hiçbir şey ilişkide olduğun insanları senin samimiyetin kadar etkileyemez. İşinde ve ilişkilerinde samimi ol. Niyetin doğru ve güzel olmalı. Çıkar amaçlı ilişkilerden her zaman uzak dur. Bir gün çıkar bittiğinde bağlantının da bittiğini görmek istemiyorsan bu ilkeden vazgeçme. Samimiyetin bir denge işi olduğunu da aklından çıkarma. Azı da çoğu da zarar.

Unutma! Samimi ol, fakat sakın lâubali olma.

Tüm bunları yaptığında her nerede olursan ol çevrende fark oluşturan ve sevilen birisi olursun.
Hadi! Hemen başla. Yarın değil şimdi başla.
Sahne seni bekliyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Yüzyüze Eğitimin Sonu mu Geliyor?

Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor.  Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliyetler

Değişim

Bu blogta, eğitimle ilgili ve son dönemlerde de koçlukla ilgili yazdığım birkaç yazı dışında farklı konular kaleme almıyorum. Genelde insana dokunan yazılar paylaşmaya çalıştım. Kariyer hayatımda İnsanı, sistem gibi makinenin bir parçası olarak gören işlerden elimden geldiğince kaçındım. Belki de bu sebeple eğitimi diğer İK süreçlerine göre daha çok sevdim. Bir eğitim tasarımı yapmak, içerik hazırlamak, hazırlanan içeriği ister uzaktan ister yakından olsun sunmak, kişide değişime vesile olmak… İşte bu ve daha sayamadığım birçok şey beni eğitimle ilgili birisi yaptı. Hayatımın başka hiçbir kısmında eğitimden aldığım keyfi alamadım. Keza koçluk da böyle bir şey… İnsana dokunuyor. Kişilerin hayatında olumlu dönüşümler ve gelişimler oluşturmanıza vesile oluyor. İşte bu tam da bana göre. Bazen neden diye soruyorum. Neden kişilerin hayatlarında değişime ve gelişime vesile olacak işleri çok seviyorum. Belki de bunun cevabı, tüm hayatım boyunca gelişim ve değişimin en büyük arzuları