Sinemada, özellikle Hollywood sinemasında bir söz vardır.
- İyi senaryo kötü bir
yönetmenlikle harcanabilir. Ancak kötü bir senaryoyu iyi bir film yapmanız
mümkün değildir.
Yani içerik (senaryo) mutlaka güçlü olmalıdır. İyi bir
senaryoyu bazen filme aktarırken senaristin hayal gücünü yansıtmayı yönetmen
başaramayabilir. Ancak kötü bir senaryoyu yönetmenin istediği kadar harika
çekim teknikleri kullansa da filmin seyirci tarafından sevilmesi pek muhtemel
değildir. Buradan çıkarımla, eğitimlerin de iyi olabilmesinin en önemli
şartının içerik ve tasarımın güçlü olmasından geçmektedir. İyi içerik ve güçlü
bir eğitimin olabilmesi için birçok yöntem ve teknik vardır. Bunlardan sadece
bir tanesini naçizane sizlerle paylaşmak isterim.
Eğitimin mutlaka şu 3 soruya cevap vermesi gerekir.
- Eğitim etkili mi?
- Eğitim verimli mi?
- Eğitim çekici mi?
- Eğitim
etkili mi?
Eğitimi etki yaratacak şekilde hazırlamak, katılımcılar için
bu eğitimin öğretici olup olmadığını sorgulamaktır. Bu da eğitim amaçlarının
güçlü bir şekilde yazılmasıyla doğrudan ilgilidir. Başta verilen eğitim
amaçlarına eğitimin sonunda ulaşılmışsa bu eğitim etkilidir diyebiliriz.
Örnek vermek gerekirse,
Bu eğitimde katılımcılar,
- Zaman yönetimi kavramını
açıklayabilecek,
- Zaman yönetimi
tekniklerini aktarabilecek,
- Zaman yönetiminde
kişisel T planlaması tekniğini kullanarak 1 haftalık planlamalarını
hazırlayabilecek.
Eğitim başında belirttiğimiz bu amaçlara eğitim sonunda
ulaşmışsak bu eğitimin etkili olduğuna kanaat getirebiliriz. Bu anlamda, “eğitimlerde
neden amaç yazıyoruz” sorusunun cevabı da aslında tam olarak budur.
- Eğitim
verimli mi?
Eğitimin verimliliği, konuların kullanılma biçimi ve ayrılan
zamanla ilgilidir. Örneğin bir A4’te kısaca anlatabileceğimiz bir konuyu uzun
uzun anlatıyorsak burada verimlilikten bahsetmemiz söz konusu değildir.
Verimlilikle ilgili konu genelde karma eğitim
metodolojisiyle bir eğitim tasarlarken e-öğrenmeyi destek bir öğrenme aracı
olarak kullandığımız zamanlarda karşımıza çıkar. E-öğrenme doğası gereği bir
konuyu biraz uzunca anlatmayı seçebilir.
Örnek olarak, bir e-learning eğitimi “zaman yönetimi ne
demektir?” gibi bir konu başlığını bazen uzun uzun anlatabilmektedir. Kişilerin
burada düştükleri tuzak genel olarak “süslü görsel ve efektlerin”
cazibesine kapılmaktan kaynaklanmaktadır. Yüz yüze eğitimde de bahsedilen bu
hatalara düşmek muhtemeldir.
Tasarımcı ve eğitmenlerin düştükleri en büyük tuzaklardan
birisi de kendi içeriğine aşık olma durumudur. Aynı durum senaristler için de
geçerlidir. Senaryonun içinde sevdikleri ve bağlandıkları diyalog ve
sahnelerden vazgeçmeyi istemezler. Tabiri caizse kıyamazlar. Bu örnekten de
hareketle, eğitimin amacını karşıladıktan sonra fazladan anlatılan her konu ve
örnek, içeriği fazladan şişirmektir.
Son olarak, katılımcıların uzun ve tekrarlanan içerikten
sıkılmaları sebebiyle konudan uzaklaşmamaları için tasarımı verimli kullanmak
en doğrusudur.
- Eğitim
çekici mi?
Bildiğiniz üzere, yetişkinlerin eğitim içeriğine dahil
olmalarının en güçlü yöntemi eğitimi çekici ve keyifli kılmaktan geçiyor.
Yetişkinler keyif aldıklarında öğrenmeleri daha güçlü olmakta ve eğitimi sonuna
kadar daha motive şekilde takip etmektedirler.
Yetişkin öğrenmesinde;
- Konuya dahil
olabilmeleri
- Uygulama yapabilmeleri
- Hayatlarında neyi bu
eğitimle hızlandıracakları veya çözecekleri
- Yeni bir bilgi öğrenip
öğrenmedikleri
Eğitimi çekici yapan konulardan bazılarıdır.
Son dönemlerde eğitmenler eğitimlerinin keyifli olması
konusunu biraz abartmaktadırlar. Unutmamız gereken eğitimin keyifli olmasının
yanında öğrenme amaçlarına ulaşılıp ulaşılmadığıdır. Eğitim sonunda “çok
eğlendik ama hiç öğrenmedik” cevabını almamak için “keyif” kısmını
anlamlı ve verimli şekilde eğitimin içine katmak en doğrusudur.
Son olarak, öğretim tasarımı metodolojisi tıpkı bir yapboz
oyununa benziyor. Parçalar her zaman doğru yere yerleşmelidir. Parçalardan
eksik kalan olursa resmin tamamlanması ve katılımcının zihninde bütünlüğe
ulaşması mümkün değildir.
Bu yazıda parçalardan sadece bir tanesinden bahsettim.
Umarım faydalı olabilmişimdir.
Bir sonraki yazımda kendi eğitimlerimde kullandığım ve
etkisini gözlemlediğim 5E Modelinden bahsedeceğim.
Öğrenmeniz bol, keyfiniz daim olsun 😉
Yorumlar
Yorum Gönder