Ana içeriğe atla

TEGEP Geldi Hoşgeldi

Geçen yıl, 21 Eylül 2011, 1. Eğitim ve Gelişim Zirvesi isminde muhteşem bir iş çıkaran TEGEP düşünce platformu, gelen olumlu geri dönüşler ve profesyonellerinin yoğun ilgisiyle genişledi ve 20 Mart 2012 tarihinde dernekleşti.


 
Şükürler olsun…

Evet şükürler olsun diyorum. Çünkü bu Türkiye’de bir ilk! Sadece işi yetişkin eğitim olan bir platform var karşımızda. Şahsen hep kendime neden Türkiye’de Amerika’daki ASTD gibi bir yapının olmadığını çok sormuşumdur. Belki bunun altında ülkemizdeki yetişkin eğitimi, öğretim tasarımı, kurumsal eğitim, e –learning alanındaki gelişmelerin bir noktaya henüz gelmemiş olması yatıyordur diye düşünüyordum.

Derneğin kurulması ve işler hale gelmesinde Türk Telekom Akademi Direktörü Dr. Ayhan ARTAR’ın büyük çabalarını görmemek mümkün değil. Sanıyorum derneğin üyeleri de benimle aynı fikirdeki, Derneğin ilk genel kurulunda kendisini başkan seçtiler.

Dernek ne yapacak?

Peki dernek ne gibi faaliyetler yapacak sorusu aklımıza geliyor. Cevabı için derneğin sitesini karıştırmak yeterli olacaktır TEGEP. Ama beni en çok heyecanlandıran nokta derneğin amacı: Türkiye’de yetişkin öğrenim sürecini analiz ederek, sistem yaklaşımı ile mevcut yapıyı bilimsel düzeye yükseltmek. Bu amacı okuyup da “daha ne olsun” dememek elde değil.

Kimler var kimler…

İlk genel kurulda yönetime harika isimler geldi. Hepsi de alanında ve çalıştıkları kurumlarda önemli isimler. Dernek yönetiminde sektörel dengenin gözetilmesinin de ayrıca kutlanması gerekiyor. Açıkçası kimse yönetimi sadece danışmanlık firmalarından, bankalardan ya da başka bir sektörden oluşan bir dernek istemezdi. Bu anlamda sektörel dengenin gözetilmesi çok yerinde olmuş.

Kişisel kanaatim, Türkiye’de yetişkin eğitimiyle ilgilenenlerin fazlasıyla ihtiyaç duyduğu bir yapılanma artık huzurlarımızda. Bize düşen derneğe aktif katılım sağlamak ve ülkemizde konunun gelişimini hızlandırmak ve bilimsel bir tabana oturtmak.

TEGEP’in sitesinde söylediği gibi: Artık eğitim ve gelişim profesyonellerinin, gelişime yatırım yapan kurumların, yaşam boyu eğitim ve yetişkin eğitimiyle ilgilenen kişilerin kendilerini ifade edip ortak akıl oluşturabilecekleri bir derneği var.

TEGEP’in, ülkemize, sektöre ve yetişkin eğitimiyle ilgilenen tüm meslektaşlarıma hayırlı olmasını diliyorum

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazılarımla İKY Dergideyim

Bundan sonra her ay düzenli olarak İKY dergide yazılarımla birlikte yer alacağım. BEKAD tarafından hazırlanan " İnsan Kaynakları Yönetimi " dergisi  insan kaynakları, kişisel gelişim ve personel mevzuatı konularında yoğunlaşmış durumda. Eylül sayısındaki ilk yazım eğitimini de verdiğim "Kolonya Etkisi/ Uyanmak İsteyen" olacak. Bir tur kişisel gelişim yazısı diyebilirim. Son derece dolu bir içerikle okuyucusunun huzuruna çıkan dergiye abone olmanızı öneririm. Sevgiler, Salim Dergiye abonelik için lütfen tıklayın.

Yüzyüze Eğitimin Sonu mu Geliyor?

Yüzyüze eğitimin sonunun geldiğine, en azından şimdilik, inananlardan değilim. İnsan, insan olduğu sürece temasa ihtiyacı olacaktır. Ama yine de mevcut gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Arkadan gelen dijital yerliler mevcut ezberi hepten unutturacak gibi görünüyor.  Bunlara ek olarak dünyada ve Türkiye’de hızla artan mobil teknoloji alt yapısı, mobil çalışan sayısını da arttırmaya başladı. Çalışanlar artık iş yerlerine gitmeden; kafelerde, evde, parkta, bahçede ve belki de yolculuk esnasında çalışabilmekteler. Ayrıca iş yerleri de maliyetlerini düşürmek için çalışanlarını dışarıya yönlendirmeye başladı. Bir araştırmaya göre 2015’te 1.3 milyar kişinin mobil çalışan olması bekleniyor. Yani insanlar artık tek bir fiziki mekanda bulunmak zorunda kalmayacaklar. Tüm bu gelişmeler ister istemez yüzyüze eğitimin geleceğini bizlere sorgulatıyor. Her ne kadar etkinliği diğer öğrenme metodlarına göre daha güçlü olsa da dünyadaki teknolojik gelişmeler ve artan maliyetler

Değişim

Bu blogta, eğitimle ilgili ve son dönemlerde de koçlukla ilgili yazdığım birkaç yazı dışında farklı konular kaleme almıyorum. Genelde insana dokunan yazılar paylaşmaya çalıştım. Kariyer hayatımda İnsanı, sistem gibi makinenin bir parçası olarak gören işlerden elimden geldiğince kaçındım. Belki de bu sebeple eğitimi diğer İK süreçlerine göre daha çok sevdim. Bir eğitim tasarımı yapmak, içerik hazırlamak, hazırlanan içeriği ister uzaktan ister yakından olsun sunmak, kişide değişime vesile olmak… İşte bu ve daha sayamadığım birçok şey beni eğitimle ilgili birisi yaptı. Hayatımın başka hiçbir kısmında eğitimden aldığım keyfi alamadım. Keza koçluk da böyle bir şey… İnsana dokunuyor. Kişilerin hayatında olumlu dönüşümler ve gelişimler oluşturmanıza vesile oluyor. İşte bu tam da bana göre. Bazen neden diye soruyorum. Neden kişilerin hayatlarında değişime ve gelişime vesile olacak işleri çok seviyorum. Belki de bunun cevabı, tüm hayatım boyunca gelişim ve değişimin en büyük arzuları